Önsöz

Yaşadıklarını mı yazar insan? Gördüklerini mi?
Duyduklarını mı? Yaşanmışlıklardan uzak
olanı mı? Yoksa yaşarken ki duygularını mı? Gördüklerime, yaşadıklarıma, hissettiklerime, hayallerime ve hissedenlerin hislerine ortak olduğum bu serüvende bu yazıyı
okuyarak ve sayfaları çevirerek “Suya Yazılan Yazılar”a
ortak olan kişi sende benim ve başkalarının içindeki sese
kalbindeki hisse, ve bunların suya yazılmış haline hoşgeldin.
Çevremdeki seslerin içimdeki hislerin ve kalbimden
kalemime geçen her bir hecenin okurlarla ilk ama son olmayacak şekilde buluşması heyecanı sanırım beni ilk defa
bu kadar hızlı yazmaya iten en tatlı heyecanım.
Şu an yazan ama paylaşamayan, paylaşıp destek göremeyen, yetenekleri keşfedilemeyen her içi dolu, kalemi
güçlü çocuk için bu satırları yazıyor olmanın gururunu
ve beraberinde gelen sorumluluğun endişesini yaşıyorum.
Ve bu uzun yolda olasılıklarla yürürken çocuk yazarların
sayısının artma ve her çocuğun hissettiklerinin sadece kağıtta kalmama ihtimallerinin verdiği gururu yaşıyorum.
Yazmanın derinliklerinde herkes kaybolmayı tatsın ve
kalem hiç çocuklardan ayrılmasın diye bu satırlar sizlere
paylaşma ihtiyacımı “Suya Yazılan Yazılar”la gideriyorum.
Yazdıklarımı okuyan herkes yorumlarını bu amaç
doğrultusunda sadece sineye çekiyorum. Bu süreçte yaşadığım iniş ve çıkışlar, ve dik bir yokuşun ardından
geldiğim son düzlükten sesleniyorum sizlere, siz tüm bu
zorlukları daha kolay atlatın, hislerinizi daha kolay paylaşın ve herkes biz çocukların sesini daha gür duysun diye
cocukyazarlar.com sizlerle.